Web3 projesi işletmenin Uyumluluk tuzakları ve risk önleme
Web3 alanında, birçok proje düzenleyici risklerden kaçınmak için bazı görünüşte akıllıca işletme stratejileri benimsemiştir. Ancak, bu uygulamalar tam olarak uyumluluk açısından tehlike oluşturabilir. Bu makalede, yaygın ancak potansiyel olarak tehlikeli üç işletme modelini inceleyeceğiz ve bunların risklerini analiz edeceğiz.
Dış Kaynak Hizmetlerinin Sorumluluk Paylaşımı Sorunu
Bazı Web3 projeleri, temel işlevlerini dış kaynak kullanarak yürütmeyi tercih etmekte ve kendi operasyonel özelliklerini gölgelemeye çalışmaktadır. Ancak düzenleyici makamlar, yüzeydeki sözleşme ilişkilerinden ziyade gerçek karar vericilere ve faydalanıcılara odaklanmaktadır. Eğer dış kaynak sağlayıcısı ile proje ekibi arasında bir menfaat ilişkisi veya kontrol ilişkisi varsa, düzenleyici makamlar bunu projenin uzantı operasyon birimi olarak değerlendirebilir.
Gerçek hayattaki bir örnekte, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) bir projeyi araştırırken, e-posta kayıtlarını, operasyon geçmişini ve personelin görev durumunu analiz ederek, dış kaynak yapısının sorumluluğu etkili bir şekilde izole etmediğini belirlemiştir. Benzer şekilde, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu da, eğer temel kararlar hala aynı gerçek kontrol sahibi tarafından kontrol ediliyorsa, işin dış kaynak kullanımı olsa bile bağımsız bir operasyon olarak görülmeyeceğini belirtmiştir.
Bu nedenle, proje sahiplerinin erken tasarım aşamasında hangi işlevlerin dışa aktarılabileceğini, hangilerinin içsel olarak üstlenilmesi gerektiğini ve dışa açıklanacak sorumluluk sahibini net bir şekilde belirlemesi gerekmektedir.
Birçok Yerde Kayıt ve Dağıtık Düğümlerin Düzenleyici Zorlukları
"Sınır tanımayan" bir imaj peşinde koşarken, bazı projeler düzenlemenin daha gevşek olduğu bölgelerde şirket kaydetmeyi seçiyor ve aynı zamanda küresel olarak düğüm yerleştirdiklerini iddia ediyor. Ancak, bu tür bir uygulama düzenleyici otoritelerin derinlemesine tanıma yeteneğine karşı koymakta zorlanıyor. Düzenleyici kurumlar, yargı yetkisini belirlemek için daha çok gerçek kontrol sahibinin bulunduğu yer ve kritik eylemlerin gerçekleştiği yere odaklanıyor.
Son dönem örnekleri, yerel kullanıcılar veya altyapı bulunduğu sürece, düzenleyici kurumların yargı yetkisini talep edebileceğini göstermektedir. Birçok ülke ve bölgedeki düzenleyici kurumlar, "gerçek yönetim yeri" ve "ana yöneticilerin gerçek ikametgahı"nın açıklanmasını talep etmektedir.
Proje ekibi, karmaşık bir çerçeve oluşturmak yerine, projenin gerçek kontrolörlerinin sorumluluklarını ve denetim yükümlülüklerini net bir şekilde belirlemenin hukuki riskleri azaltmak için daha faydalı olduğunu anlamalıdır.
Zincir üzerinde yayın yapmak, işletmenin olmadığı anlamına gelmez
Bazı teknik ekipler, akıllı sözleşmeler bir kez dağıtıldığında projeden ayrıldığını ve "merkeziyetsiz teslimat" ile sorumluluktan kaçmaya çalıştıklarını düşünüyor. Ancak düzenleyici kurumlar bu görüşü kabul etmiyor. Onlar daha çok zincir dışı davranışlara odaklanıyor; örneğin, kimin pazarlama başlattığı, dağıtımı organize ettiği, dolaşım yollarını kontrol ettiği gibi.
Son dönemdeki vakalar, projelerin "blok zinciri sözleşmelerinin kamuya açık" olduğunu iddia etseler bile, eğer çevrimdışı pazarlama faaliyetleri ve KOL tanıtımları varsa, bunun hala temel işletim davranışları olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir. Düzenleyici kurumlar, çevrimdışı tanıtım ve dağıtım yollarını inceleme öncelikleri arasında yer alacak şekilde bir fikir birliğine varmışlardır.
Zincir üzerindeki dağıtım, sorumluluğun başlangıcı olarak görülmelidir, son değil. Proje ekibi, token dolaşımını zincir dışı davranışlarla destekledikçe, her zaman düzenleyici gözlem altında olacaktır.
Sonuç
Regülatörlerin mantığı giderek daha netleşiyor: Yapının karmaşıklığına değil, pratik uygulamalara ve faydalanıcılara odaklanıyorlar. Web3 projelerinin gerçekten ihtiyaç duyduğu şey, karmaşık yapı tasarımlarından ziyade net sorumluluk ve kontrol sınırlarıdır. Dayanıklı ve açıklanabilir bir Uyumluluk yapısının kurulması, riski azaltmanın anahtarıdır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
19 Likes
Reward
19
6
Repost
Share
Comment
0/400
GasFeeCry
· 13h ago
SEC gerçekten de işleri karıştırıyor.
View OriginalReply0
ForkItAllDay
· 08-14 06:47
Denetleyicilerin gözleri çok keskin.
View OriginalReply0
FlippedSignal
· 08-14 06:47
Koşabilen rahip, tapınağı kaçırmaz.
View OriginalReply0
LiquidatedTwice
· 08-14 06:46
Eğlence eğlencedir, şamata başka bir şeydir, denetim eksik olmamalıdır.
Web3 projeleri işletmenin hukuki tuzakları: Uyumluluk riskleri ve önleme stratejileri
Web3 projesi işletmenin Uyumluluk tuzakları ve risk önleme
Web3 alanında, birçok proje düzenleyici risklerden kaçınmak için bazı görünüşte akıllıca işletme stratejileri benimsemiştir. Ancak, bu uygulamalar tam olarak uyumluluk açısından tehlike oluşturabilir. Bu makalede, yaygın ancak potansiyel olarak tehlikeli üç işletme modelini inceleyeceğiz ve bunların risklerini analiz edeceğiz.
Dış Kaynak Hizmetlerinin Sorumluluk Paylaşımı Sorunu
Bazı Web3 projeleri, temel işlevlerini dış kaynak kullanarak yürütmeyi tercih etmekte ve kendi operasyonel özelliklerini gölgelemeye çalışmaktadır. Ancak düzenleyici makamlar, yüzeydeki sözleşme ilişkilerinden ziyade gerçek karar vericilere ve faydalanıcılara odaklanmaktadır. Eğer dış kaynak sağlayıcısı ile proje ekibi arasında bir menfaat ilişkisi veya kontrol ilişkisi varsa, düzenleyici makamlar bunu projenin uzantı operasyon birimi olarak değerlendirebilir.
Gerçek hayattaki bir örnekte, Amerikan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) bir projeyi araştırırken, e-posta kayıtlarını, operasyon geçmişini ve personelin görev durumunu analiz ederek, dış kaynak yapısının sorumluluğu etkili bir şekilde izole etmediğini belirlemiştir. Benzer şekilde, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu da, eğer temel kararlar hala aynı gerçek kontrol sahibi tarafından kontrol ediliyorsa, işin dış kaynak kullanımı olsa bile bağımsız bir operasyon olarak görülmeyeceğini belirtmiştir.
Bu nedenle, proje sahiplerinin erken tasarım aşamasında hangi işlevlerin dışa aktarılabileceğini, hangilerinin içsel olarak üstlenilmesi gerektiğini ve dışa açıklanacak sorumluluk sahibini net bir şekilde belirlemesi gerekmektedir.
Birçok Yerde Kayıt ve Dağıtık Düğümlerin Düzenleyici Zorlukları
"Sınır tanımayan" bir imaj peşinde koşarken, bazı projeler düzenlemenin daha gevşek olduğu bölgelerde şirket kaydetmeyi seçiyor ve aynı zamanda küresel olarak düğüm yerleştirdiklerini iddia ediyor. Ancak, bu tür bir uygulama düzenleyici otoritelerin derinlemesine tanıma yeteneğine karşı koymakta zorlanıyor. Düzenleyici kurumlar, yargı yetkisini belirlemek için daha çok gerçek kontrol sahibinin bulunduğu yer ve kritik eylemlerin gerçekleştiği yere odaklanıyor.
Son dönem örnekleri, yerel kullanıcılar veya altyapı bulunduğu sürece, düzenleyici kurumların yargı yetkisini talep edebileceğini göstermektedir. Birçok ülke ve bölgedeki düzenleyici kurumlar, "gerçek yönetim yeri" ve "ana yöneticilerin gerçek ikametgahı"nın açıklanmasını talep etmektedir.
Proje ekibi, karmaşık bir çerçeve oluşturmak yerine, projenin gerçek kontrolörlerinin sorumluluklarını ve denetim yükümlülüklerini net bir şekilde belirlemenin hukuki riskleri azaltmak için daha faydalı olduğunu anlamalıdır.
Zincir üzerinde yayın yapmak, işletmenin olmadığı anlamına gelmez
Bazı teknik ekipler, akıllı sözleşmeler bir kez dağıtıldığında projeden ayrıldığını ve "merkeziyetsiz teslimat" ile sorumluluktan kaçmaya çalıştıklarını düşünüyor. Ancak düzenleyici kurumlar bu görüşü kabul etmiyor. Onlar daha çok zincir dışı davranışlara odaklanıyor; örneğin, kimin pazarlama başlattığı, dağıtımı organize ettiği, dolaşım yollarını kontrol ettiği gibi.
Son dönemdeki vakalar, projelerin "blok zinciri sözleşmelerinin kamuya açık" olduğunu iddia etseler bile, eğer çevrimdışı pazarlama faaliyetleri ve KOL tanıtımları varsa, bunun hala temel işletim davranışları olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir. Düzenleyici kurumlar, çevrimdışı tanıtım ve dağıtım yollarını inceleme öncelikleri arasında yer alacak şekilde bir fikir birliğine varmışlardır.
Zincir üzerindeki dağıtım, sorumluluğun başlangıcı olarak görülmelidir, son değil. Proje ekibi, token dolaşımını zincir dışı davranışlarla destekledikçe, her zaman düzenleyici gözlem altında olacaktır.
Sonuç
Regülatörlerin mantığı giderek daha netleşiyor: Yapının karmaşıklığına değil, pratik uygulamalara ve faydalanıcılara odaklanıyorlar. Web3 projelerinin gerçekten ihtiyaç duyduğu şey, karmaşık yapı tasarımlarından ziyade net sorumluluk ve kontrol sınırlarıdır. Dayanıklı ve açıklanabilir bir Uyumluluk yapısının kurulması, riski azaltmanın anahtarıdır.