Bitcoin yatırım zamanı: hiç bu kadar net olmamıştı

2011 Şubat'ında Bitcoin ilk kez 1 dolar barajını aştı. O zamanlar, ETF.com'da genç bir finans analisti ekibini yönetiyordum, dünyanın ilk ETF veri ve analiz hizmetini işletiyordum. Bir ekip toplantısında, bir analist bu dönüm noktası niteliğindeki "dolar eşiği"nden bahsetti ve Bitcoin'in doğası, çalışma mekanizması ve gelecekteki gelişimi üzerine harika bir tartışma başlattı.

Eğer o zaman 1000 dolar yatırım yapıp Bitcoin alsaydım, bugün bu yatırım 88 milyon dolar değerinde olacaktı. Ancak toplantı bittikten sonra sadece bir fincan kahve aldım.

Bu hikayeyi paylaşmamın nedeni, birçok kişinin benzer deneyimlere sahip olmasıdır. Hepimiz Bitcoin'e daha erken yatırım yapmayı umuyoruz. Ancak, genellikle o dönemde Bitcoin'in karşılaştığı büyük riskleri göz ardı ediyoruz.

Örneğin, 1 dolar Bitcoin'in tartışıldığı toplantı gününde, dünyanın en büyük kripto para borsası New Liberty Financial'dı. Hizmet şartları belirsizlik ve riskle doluydu.

Geçmişe dönüp baktığımızda, 2011'de 1000 dolar Bitcoin yatırmanın çok kolay olduğunu söylemek mümkün. Ancak o zamanlar, bu 1000 doları tanımadığınız bir PayPal hesabına göndermek anlamına geliyordu. Üstelik, barındırma, düzenleme, teknoloji ve hükümetle ilgili risklerin yanı sıra, o dönemde Bitcoin'e yatırım yapmak kesinlikle büyük bir kumardı.

Bu hikayeyi paylaşmanın iki amacı var: Öncelikle, erken yatırım fırsatlarını kaçırdığınız için kendinizi suçlamamanız; ikincisi, mevcut durumun köklü bir değişim yaşadığını fark etmeniz.

Aslında, risk ayarlaması açısından bakıldığında, şu anda Bitcoin'e yatırım yapmak için tarihin en iyi zamanı olabilir.

Bitcoin'ın son büyük hayatta kalma riski ortadan kalktı

Her yatırım, risk ve getiri arasında bir denge kurmayı gerektirir. Bitcoin'in doğuşu biraz piyango gibiydi: yükselme potansiyeli büyük, ancak risk de bir o kadar büyük.

Bitcoin ilk piyasaya sürüldüğünde, düzgün çalışacağının garantisi bile yoktu. Her ne kadar beyaz kitabı son derece etkileyici olsa da, teorik olarak uygulanabilir görünse de, Bitcoin'den önce elektronik nakit sistemleri oluşturma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Teknolojinin kendisi dışında, erken dönemde başka önemli riskler de vardı. İşlem her zaman bir sorun olmuştu, ta ki 2011 sonlarında tanınmış bir işlem platformu kuruluncaya kadar. Varlık saklama da bir riskti, ta ki Fidelity gibi köklü finansal kuruluşlar kendi saklama ve kurumsal saklama hizmetleri sunmaya başlayana kadar.

Erken dönemlerde kara para aklama, suç faaliyetleri, düzenleyici standartlar, madencilikte merkezileşme gibi konularda makul endişeler vardı.

İnanılmaz bir şekilde, zamanla Bitcoin bu büyük hayatta kalma risklerini kademeli olarak ortadan kaldırdı.

2024 yılının Ocak ayında Bitcoin spot ETF'sinin piyasaya sürülmesi, Amerikan kurumsal yatırımcılar için düzenleyici olarak net bir rehberlik sağlayarak başka bir önemli engeli aştı.

Ama ETF'nin piyasaya sürülmesinden sonra bile, kafamda dolaşan büyük bir hayatta kalma riski var: Eğer hükümet Bitcoin'i yasaklarsa ne olur?

Amerika Stratejik Bitcoin Rezervi

Bu sorun her zaman en çok endişelendiğim konu oldu. Amerika, 1933 yılında devlet hazinesini güçlendirmek için özel mülkiyetteki altınları topladı, peki neden Bitcoin'in doların statüsünü tehdit edecek boyuta kadar gelişmesine izin veriyor?

Açıkçası, o zamanlar bir cevabım yoktu. Kamuya açık bir ortamda sorulduğunda, genellikle insanlara ABD hükümetinin 1933'te halktan altın "satın aldığını" hatırlatırım. Eğer Bitcoin, doları tehdit edecek kadar gelişirse, o zaman yatırımcıların muhtemelen büyük kazançlar elde etmiş olabileceğini söylerim.

Ama bu ayın başlarında, ABD stratejik Bitcoin rezervi kurma yönünde bir başkanlık kararnamesi imzalandı. Böylece, Bitcoin'in karşılaştığı son büyük hayatta kalma riski gözümün önünden kayboldu.

Birçok insan, ABD'nin neden böyle davrandığını merak ediyor. Ünlü bir hedge fonu kurucusu, yürütme emrinin imzalanmasının hemen ardından şu soruyu sordu: "Eğer kripto para birimleri, doların uzun zamandır sürdürülebilir rakibi ise, o zaman neden dünya rezerv para birimi olarak dolarımızla rekabet eden bu rakibi geliştirmeyi teşvik etmeliyiz?"

Cevap çok basit: Bitcoin, diğer alternatiflerden daha iyi. Amerika için en ideal senaryo, doların dünya rezerv para birimi statüsünü korumasıdır. Ancak bir gün doların statüsü tehlikeye girerse, alternatif olarak Bitcoin'i seçmek, Yuan gibi para birimlerini seçmekten çok daha iyidir.

Bu, başta aklıma gelmeyen bir şeydi: Amerika elbette Bitcoin'i kabul edecektir. Bu, piyasadaki en iyi yedek çözümdür.

Yatırımcılar için Çıkarımlar

Gerçek duruma bakıldığında, bu riskin azalmasının etkilerini görmeye başladık. İki yıl önce, yatırımcılar genellikle portföylerinin yaklaşık %1'ini Bitcoin ve diğer kripto varlıklara tahsis ediyorlardı; bu oran, kaybetmeleri durumunda çok da umursamayacakları bir seviyeydi. Bitcoin'in yasaklanma veya başka başarısızlıklarla karşılaşma olasılığı göz önüne alındığında, böyle bir tahsisat makuldü.

Ancak günümüzdeki ortamda durum artık farklı. Yatırımcıların genellikle Bitcoin'e %3'lük bir fon ayırdığını daha sık görüyoruz. Daha fazla insan Bitcoin'in riskinin önemli ölçüde azaldığını fark ettikçe, bu oranın %5'e veya daha fazlasına yükselebileceğini düşünüyorum.